SAHİH-İ MÜSLİM

Bablar Konular Numaralar  

CENAZELER BAHSİ

<< 956 >>

NUMARALI HADİS-İ ŞERİF:

 

71 - (956) وحدثني أبو الربيع الزهراني وأبو كامل فضيل بن حسين الجحدري (واللفظ لأبي كامل) قالا: حدثنا حماد (وهو ابن زيد) عن ثابت البناني، عن أبي رافع، عن أبي هريرة ؛

 أن امرأة سوداء كانت تقم المسجد (أو شابا) ففقدها رسول الله صلى الله عليه وسلم. فسأل عنها (أو عنه) فقالوا: مات. قال

" أفلا كنتم آذنتمونى".  قال: فكأنهم صغروا أمرها (أوأمره). فقال : "دلوني على  قبرها" فدلوه. فصلى عليها. ثم قال "إن هذه القبور مملوءة ظلمة على أهلها. وإن الله عز وجل ينورها لهم بصلاتي عليهم".

 

[ش (تقم المسجد) أي تكنسه. والقمامة الكناسة. والمقمة المكنسة. (آذنتموني) أي أعلمتموني].

 

{71}

Bana Ebû'r-Rabî Ez-Zehrânî ile Ebû Kâmil Fudayl b. Hüseyn El-Cahderi rivayet ettiler. Lafız Ebu Kâmil'indir. Dedilerki: Bize Hammâd yani îbni Zeyd, Sâbit-i Bünânî'den, o da Ebû Rafi'den, o da Ebu Hureyre'den naklen rivayet ettiki,

 

Kara bir kadın —yahut bir genç.— mescidi süpürtiyormuş. (Bir gün) Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) onu göremiyerek soruşturmuş. Ashâb:

 

  «O, öldü!» demişler. Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)--

 

  Bana haber vermeli değimiydiniz? buyurmuş.

 

Râvi diyor ki: Galiba ashâb, bu kadının —veya gencin— umurunu küçümsemişler. Bunun üzerine Resulullah {Sallallahu Aleyhi ve Sellem}'-

 

  «Bana onun kabrini gösterin.» dedi.

 

Ashâb kabrini gösterdiler. O da kabrinin üzerine cenaze namazını kıldı. Sonra:

 

  «Şüphesiz ki bu kabirler, sahipleri için karanlıkla doludur. Allah (Azze ve Cell) benim namazım sebebiyle kabirleri onlara aydınlatır.

 

 

İzah:

Bu hadîsi Buhârî «Kitâbu's - Salât» ile «Cenâiz^ bahsinde; Ebû Dâvût ile îbni Mâce «Cenâiz- bahsinde muhtelif râvîlerden tahrîc etmişlerdir.

 

Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in arayıp göremediği kara bir kadın mı yoksa kara bir erkek mi olduğunda râvi şekketmiştir. Şekkeden râvînin Sâbit mi yoksa Ebü Râfi'mi olduğu belirtiiememişse de, zahire bakılırsa Sabit' dir. Çünkü bu hadisi ondan bir cemâat şekk ile rivayet etmişlerdir.

 

Buhâri'nin tahrîc ettiği diğer bir rivayette râvi Hammâd: «Ben, bu ölenin bir kadından başkası olacağını tahmin etmiyorum.» demiştir.

 

Filhakika îbni Huzeyme'nin tahrîc ettiği rivayette Hz. Ebû Hureyre vefat edenin siyah bir kadın olduğunu şeksiz olarak beyân etmiştir.

 

Beyhâki'nin rivayetinde ise ölen kadının Ümmü Mihcen olduğu, Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem}'in suâline Hz. Ebû Bekir'in cevap verdiği beyân edilmiştir.

 

Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in «neden bana bildirmediniz?» diye adetâ çıkışması, cenaze namazını kılmak istediği içindir. Çünkü hadîsin sonunda beyân buyurulduğu vecihle onun namazı ölüler için bir rahmet ve nurdur.

 

Hadisin son cümlesini Buhâri tahrîc etmemiştir. Ulemâdan bâzılarına göre buna sebep; Mezkûr cümlenin müdrec olmasıdır. Bir çok râviler onu  Sâbit'in  mürseîlerinden saymışlardır.

 

îbni Hibbân'ın rivayetinden, kabrin «Bakî» de olduğu anlaşılıyor. Yine onun rivayetine göre Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in suâline ashâb-i kiram: «oruçlu olduğunu söylemiştin de, seni rahatsız etmekten çekindik.- diye cevap vermişler. Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) bir daha böyle yapmamalarını kendilerine tembih etmiştir.